Güzel bir Cumartesi günü, hava açık ve güneşli. İstanbul'da salgın kısıtlamalarının kaldırıldığı bu ikinci cumartesi günü mesai için bilgisayar başına oturuyorsunuz. Şimdiye kadar bir sorun yok...
Haber sitelerini taramaya başladığınızda ise güneşli Cumartesi yerini bulutlu bir havaya bırakıyor. Türkiye için ne kadar üzülsek az! Türkiye’nin içine çekildiği anlamsız tartışmalar insanlarımızın ufkunu daraltmaya devam ediyor.
Sol-Kemalist yayın organlarının hepsi aynı içeriği girerek bu güzelim Cumartesi gününü berbat etmeye karar vermişler. Çok enteresan bir şekilde Atatürk üzerinden toplumu aynı gerilim hattı üzerinde tutmaya çalışan Kemalistler dünyayı da ‘ona’ indirgemişler. Her şeyleri ondan geriye kalan semboller üzerine kurulu.
Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı, Liyakat Nişanı'nda bulunan Atatürk kabartması, 2013 tarihinde yönetmelikte yapılan değişiklikle kaldırılmıştı. Şuan bağımsız milletvekili olan eski Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk tarafından yapılan değişikliğin iptali için Danıştay’a dava açılmıştı. Danıştay madalyalarda Atatürk kabartmasının kullanılmasına karar vermişti. Cumhurbaşkanlığı ise bu karara itiraz ederek temyize gitti.
Temyiz davası sonuçlandı ve Cumhurbaşkanlığı haklı bulundu. Netice olarak madalyalarda Atatürk kabartması kullanılmak zorunda kalınmayacak. Bu hukuki karar ise Kemalist medyayı çılgına çevirmiş. Bir insan, onu yeryüzünde anlamlı ve değerli kılan vasıflarından uzaklaşınca süfli işlerle uğraşarak hayatını geçiriyor. Kitab-ı Kerim’deki esfel-i safilin’in pekala böyle bir bağlam içinde ele alınması da mümkün.
Ne yazık ki bu insanların en büyük derdi devlet madalyalarındaki bir kabartmadan ibaret hale gelmiş. Muarızlarımızın halini görmek açısından iyi bir örnek olan bu durum aynı zamanda bizler için ibretlik bir hususu gözler önüne seriyor. Küçük, hiçbir soruna çare olmayan aksine bizzat sorunun kaynağı sathi fikirlerin insanı olmak, komik durumlara düşmekle sonuçlanıyor. Sırf dünyevi hırslar için bir madalyonun üzerindeki kabartmanın en büyük endişeniz olması komikten trajikomiğe doğru olan hikayenin de özeti… Allah ıslah etsin!