Hepimiz gözlerimizi dört açmış İstanbul seçimiyle ilgili Yüksek Seçim Kurulu?ndan (YSK) çıkacak nihai kararı bekliyoruz; tıpkı Samuel Beckett?in ?Godot´yu beklerken´ piyesindeki Godot?nun beklenmesi gibi?
Godot gelmese de, onun dışında beklenenler mutlaka geliyor
Önce şu ?Godot´ konusunu açık edeyim.
Samuel Beckett aslında İrlandalı bir edebiyatçı, ancak hayatının önemli bir bölümünü Paris´te geçirdiği için bazı eserlerini Fransızca yazmış önemli bir yazar. ?Godot´ piyesi de onlardan biri; ancak eser şöhretini İngilizce konuşulan ülkelerde yaptı.
Bizde de geçmişten bu güne hep sahneye konulan bir piyestir ?Godot´yu beklerken´?
Tiyatro tarihinin belki de en çok sahneye konulan eseri olduğu halde, iştiyakla beklenirken bir türlü gelmeyen Godot?nun neyi temsil ettiği hiçbir zaman tam öğrenilemedi; eserinin birkaç ülkede sahnelenmesine bizzat katkıda bulunan Beckett?in kendisi de bu konuda hiç yardımcı olmadı. Godot?nun kimliği, niçin beklendiği, sahnede geçirilen zaman içerisinde konuşulanların gerçek anlamı, herkesin farklı değerlendirmesine açık.
Galiba YSK süreci uzatarak bizler üzerinde de benzer bir etki oluşturuyor; bilerek veya bilmeden?
Ancak oyundan farklı olarak gerçek hayatta beklenenler süreç ne kadar uzatılırsa uzatılsın sonunda arz-ı endam ediyor. YSK da önümüzdeki günlerde seçimle ilgili kararını verecek.