Türkiye 20 yıl sonra ilk kez et ihraç edecek. Ancak bu Türkiye´nin ette ihracatçı konuma geldiğini göstermiyor zira ette ihracatın kapılarını aralayan Türkiye´ye gereğinden fazla yapılan ithalat oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hadi Tunç, aralık ayı başında, hem et hem de damızlık hayvan ihracatı için İran, Irak ve Suriye ile temasa geçildiğini duyurdu. Peki ne oldu da aradan bir ay geçmeden ette ithalatçı konumdan ihracatçı pozisyona gelindi?
DW Türkçe´den Pelin Ünker´in haberine göre, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, "Bu durum tamamen üretim planlaması diye bir şey olmamasından kaynaklanıyor" dedi.
´TÜRKİYE´DE ET TÜKETİMİ KİŞİ BAŞI 10-15 KG´
Türkiye´de et tüketiminin kişi başı 10-15 kg olduğunu kaydeden Yalçındağ´ın verdiği bilgilere göre, Türkiye´de yıllık 150 bin ton civarında et üretimi açığı var. Bu sorun her yıl 500-600 bin civarında erkek dana ithal edilerek çözülüyor. Bu yıl ise diğer yıllardan farklı olarak 1 milyona yakın hayvan ithal edilmiş.
"Aynı anda da besleme sürecine geçiliyor. Bir hayvan ocak ayında ithal edildiğinde haziranda ya da temmuzda kesilecek hale gelir. Her ay ithalata belli bir kota koyulması, hayvanların her ay sırayla beslenip kesilmesi gerek. Böyle olmayınca stoklar şişti. Hayvanlar kesilmedi, birikti, yağlandı. Perakende satışta fayda düştü."
Yalçındağ´a göre ithalat kararı ayrıca şarbon paniği ile tüketimin düşmesinden kaynaklandı. Kurban bayramında ihtiyaç olmadığı halde 5 bin hayvan ithal edildiğini vurgulayan Yalçındağ, bu hayvanlarda da şarbon hastalığının görüldüğünü, Bakanlığın bu süreci iyi yönetemediğini söyledi.
´ÜRETİCİYİ RAHATLATMAK İÇİN İHRACAT GEREKLİ´
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç ise üreticiyi rahatlatmak için ihracatın gerekli olduğu görüşünde.
"İhracat çeşitli nedenlerle tüketimin azalması ve piyasalardaki durgunluk nedeni ile gündeme geldi. Şu anda hangi ülkeye ne kadar ihracat yapılacağı kesinleşmedi. Üreticiyi rahatlatmak üzere bu dönem ihracat yapılması gerekiyor."
Tunç´un verdiği bilgiye göre Türkiye´de kırmızı et üretimi 2017´de 1 milyon 126 bin 404 ton olurken bu yılın ilk üç çeyreğinde 859 bin tonluk üretim gerçekleşti. Üretimde geçen yılın üçüncü çeyreğine göre 64 bin ton artış var.
Et açığına karşı planlı ve kontrollü besilik erkek sığır ithalatı yapılması gerektiğini söyleyen Tunç, temel sorunlar çözülmeden ithalatın uzun vadeli çözüm olmayacağı görüşünde.
´İHRACAT SEKTÖRÜ BÜYÜTEBİLİR´
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel´e göre ise et ihracatı iç piyasada regülasyonu sağlayabilir.
Tezel, "Ette ve sütte gelinen sektörel teknoloji ve kapasite Türkiye´yi doyurmanın ötesinde uluslararası rekabete açılacak yeterlilikte. 2018´deki gelişmeler bir kez daha gösterdi ki iç piyasanın regülasyonu ve sürdürülebilir bir büyüme için en önemli araç ihracat. Bu hem ekonominin ihtiyacı olan döviz girdisini sağlayacak hem de sektörün tüm paydaşlarının yeni yatırım hevesini teşvik edecektir" dedi.
Tezel, 2019´da kırmızı et üretiminde yüzde 10, kırmızı et perakende pazarında ise yüzde 5 büyüme bekliyor.
Tezel´in verdiği bilgiye göre, dünyadaki toplam ?domuz hariç- kırmızı et üretiminin yüzde 1.3´ü Türkiye´de gerçekleşiyor. Üretim, Avrupa Birliği´ndeki üretimin yüzde 12.6´sına denk. Buna karşılık yıllık kişi başı et tüketimi son 10 yılda 10 kilodan 14.7 kiloya çıktı. Domuz eti hariç kırmızı et tüketimi ABD´de 36, AB´de 18 kilo. Dünya ortalaması ise 11 kilo.